19 Ocak 2013 Cumartesi

15:15 Kadıköy - Beşiktaş Vapuru


Denizsiz Ankara'dan...

Vapurda kesinlikle yalnız olduğunuzu düşünmeyin. Hayat, vapurun peşine takılan martıların kalbini kırıp daha sonra geri kazanmaya çalışmanıza izin vermeyecek kadar kısa olabilir. 

Yolculuğunuz boyunca size eşlik edecek olan martıların hediyesi simidi unutmamak gerek.

Kitap okumayın. Okuyacağım diyorsanız her sayfada kafanızı kaldırıp camdan bakmayı ihmal etmeyin.

Gökyüzünün mavisine, denizin dalgasına, Kız Kulesi’nin zarafetine âşık olmamak için karşı koymayın.

Âşık olmak demişken vapura sevgilinizle binin.

Rüzgâr saçlarınızı savururken kahkaha atın. Sesli sesli gülümseyin.

Ayağınızı demirlere koyup fotoğraf çekin. Evet, bunu yapın.

Bardakların ne kadar iyi yıkanıp yıkanmadığını düşünmeden çay için.

Telefonla konuşmayın.

Hayata mola verin.

Vapur yanaştığında hemen ayağa kalkmayın. Ayağa kalkıp koşmaya başlayanların hikâyelerini düşünün. (Belki patrondan azar işitecek ya da doktor randevusuna geç kaldı.)

Ve tüm bunları yaparken kulağınızda en sevdiğiniz melodi olsun. Mesela şu. Mutluluktan da gözleriniz dolsun.

Sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder