25 Mart 2014 Salı

Tembellik Hakkı vs. Çalışmama Özgürlüğü

Aşağıda okuyacağınız hezeyan, alanı ne olursa olsun uzun saatler boyunca çalıştırılan ve çalışmaktan nefret eden herkese aittir.

Arkadaşlar ben çalışmak istemiyorum. Üniversite 2. ya da 3. sınıfta adını hatırlayamadığım bir dersin konusu idi tembellik hakkı. Kürsüde hoca insanların "tembellik hakkı" olması gerektiğini anlatıyordu. Ne yalan söyleyeyim ilk başta komik bulmuştum. Öğrencisin tabii, ne anlarsın ki çalışmaktan. İnsan hep uzak olduğu hayatın hayalini kuruyor, "çalışsam da para kazansam." 

Bu hayata neden geldiğimi oturup sorguladığımda, karşıma "çalışmak" dışında başka bir opsiyon çıkmıyor. Çünkü ne yazık ki mümkün değil. Halbuki her gün raflarda okunması gereken kitaplar birikiyor, nice filmler çekiliyor, doğanın ve tarihin bize sunduğu güzellikler biz göremeden insanlar tarafından tahrip ediliyor. 

Mesela, bu hayat herkesin dediği gibi sadece 1 kez gelinebilen bir yer ise, ben bütün gün kitap okumak, yürüyüş yapmak, canımın istediği saatte uyanıp istediği saatte uyumak, spor yapmak istiyorum. Ama ne mi yapıyorum? Her gün aynı saatte uyanıyorum, ofise gidiyorum. Ofise girerken suratımda var olan ifade bile değişmiyor hiç. Hep aynı... Ofisten çıkıyorum, gücüm kalmışsa insanlara vakit ayırıyorum ya da eve geliyorum. Duş alıyorum, ertesi gün çalışabilmem için yeterli olacak enerjiyi biriktirmeye çalışıyorum. 

Eee peki, para? Sorun oradan çıkıyor belki de... İnsan belli bir yaşa gelince anneden, babadan para istemeye utanıyor tabii ki, hem de nereye kadar isteyeceksin canım? Aslında ufak bir hesap yaptığımda çok paraya ihtiyacım olmadığı kanaatine vardım. Biraz daha az ayakkabı, biraz daha az gömlek... Şöyle her ay 500 - 600 TL arası bi parayla çok ama çok rahat geçinirim. Statü falan da hiç umrumda olmaz. 

Hiç kimse de babasının hayrına her ay çıkarıp bu parayı bana verecek değil elbette. Heh işte konu geldi taleplerime... Peki, ben ne istiyorum?

Örneğin, gün içinde kendimi küçük bir kafese kapatılmış gibi hissetmemek istiyorum. Yaptığım işin tamamen yaratıcılığa dayalı olduğunun fark edilmesini, istersem evden, istersem kafeden de çalışarak yapabileceğimin herkes tarafından kabul edilmesini istiyorum. Kısaca, siz işin ne zaman teslim edileceğini bana söyleyin, gerisine karışmayın. Ama bilin ve emin olun ki, o iş, o tarihte sizin elinizde olacak. 

Teşekkürler,

Not: Eh, elimden geldiğince metin yazarlığı yapıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder